Mim - Taksan Bir, Takmasan İki Dert ...

    Bu benim  aldığım ilk Mim'dir. Açıkçası Twitter'da Glikoza'nın mimlendiniz tweetini görünce acayip heyecanlandım. Hemen okudum ve güzel bir mim olmuş. Madem mimlenmişim ve beni bu mime layık görmüşler cevap yazmamak ayıp olmaz mı?..

Mim: Buyur burdan tanı...
Takıntıların var mı, yoksa kim takar takıntıları sallamışım dünyayı modunda mı yaşarsın hayatı...

Takıntı olmaz mı ya! Kimin takıntısı yokmuş ki bizim olmasın.

• Asansöre bindiğimde nedense kafayı kaldırıp insanlarla göz göze gelmeye çekiniyorum. Gerçi bunu birçok defa yenmeye çalıştım ama yok ya takıntı takıntıdır.
• Köpek korkusu takıntısı! Bu ne demek şimdi? Ya küçükken 8.Sınıfın yazında tarlasında çalıştığım bir adamın köpeği beni ısırmıştı. O gün bugündür nedense herhangi bir köpeğin zarar vermeyeceğini biliyor olsam bile yanından geçecek olduğumda en az 2 metre mesafe koyuyorum. Çünkü beni köpek ısırdığında köpeğin yanından geçiyordum ve köpekle aramdaki mesafe yaklaşık 20-30 cm kadardı.
• Simetri Hastalığı gibi bişi! Doğrudan simetri hastalığı denemesede buna yakın bir takıntım var. Hep eşyaların bir hizada olması gerektiği gibi bir his uyanır içimde nedense... Bazen sokakta yamuk gördüğüm belediye çöplerini bile düzelttiğim olmuştur. Evde de mesela masanın üstünde olan bir çiçek illa masanın tam ortasında olmalı ya da herhangi bir biblo...
• Hastanelerde falan ya da devlet dairelerinde beklerken, yere döşenmiş fayansların çizgilerine basmadan bazen birer birer fayansların ortasına basarak, bazende ikişer, üçer aralıklı yürüyerek zaman geçirmek..."Çizgilere basmadan! Basarsan yanıyorsun. Koridorun başından tekrar başla, çizgilere basmadan yürümeye."
• Elimin ıslak kalmasından nefret eder sürekli kurulama ihtiyacında bulunurum, ayrıca elim çok kuru olduğu zaman genelde krem, yoksa biraz suyla ıslatırım. Baktım fazla ıslanmış yine hemen kurulama ihtiyacı hissederim.
• Tuvalet kapı kolları ya da herhangi bir kapı kolu ıslak ve ben o kolu tuttuğumda elim ıslanmışsa kesinlikle elimi sabunla falan yıkama ihtiyacı hissederim.
• Başkasının yattığı yatakta asla uyuyamam, yatağa yatmış olsam bile uyku tutmaz. Hele ki başkasının yastığına imkansız yatamam. Havlu ya da çarşaf veya kendi t-shirt ümü serer öyle yatarım. Özellikle eve gittiğimde;

-Anne nevresim takımını yıkandın mı?

-Benden önce yatağıma yatan oldu mu?

-Olduysa nevresim takımını değiştirelim. 

derim. Annemde çocukluğumdan beri bu takıntı bende olduğunu bildiği için eve gideceğimi söylediğimde ben daha eve gitmeden garibim ya nevresim takımını yıkar ya da yenileri ile değiştirir.

    Daha illaki bir sürü takıntım vardır ama aklıma şimdlik gelenler bunlar. Birçoğu sorun yaratmasada yazdığım şu son takıntı, yatak-yorgan takıntısı beni epey sıkıntıya sokuyor. Mesela yurtta odada genelde kimsenin yatağıma yatmasına izin vermem. Çok sevdiğiniz arkadaşınız ya da yine sevdiğiniz biri misafirliğe gelmiştir, yatağıma 3-5 dk uzanmıştır. Hiç sesimi çıkaramam. Oysaki içimde kıyametler kopar. İçim içimi yer. Kişi gidince hemen nevresim takımını değiştiremesem de -yurtta kalıyorum her daim yedek nevresim takımı bulunduramam :)- dolabımda 2-3 tane yastık kılıfı vardır, hemen yastığın kılıfını değiştiririm.

    Neyse bu kadar yeter deyip bana paslanan ve benim yazdığım ilk Mim'i burada sonlandırıyorum. Daha nice mimlere diyelim. Benimde bu mimi birilerine göndermem gerekecek olursa Kore Günlükleri , Neo , Kore Delisi , SuperUnni , Secret 'a yolluyorum. Sizinde yazılarınızı bekliyor olacağım. Yazmasanız bile sorun değil. Birçok kişiye gönderdim sanki ama napayım içimden geldi...

 *Yorumlarınızı bekliyorum.